

PSİKOLOJİDE DUYGULAR
Duygularımızın ne olduğu uzunca yıllar tanımlanmaya çalışılmıştır. Fakat bunu
tanımlamak oldukça zordur. Duygu bireyin harekete hazır olmasına, önceliklerini
belirlemesine ve planların yapılmasına öncülük etmektedir. Aslında insan bir bütündür, onu
parça parça anlamak ve tanımlamak yerine bütünüyle ele almak gerekir ve bu bütünlüğü
sağlayan en önemli unsurlardan biri de duygularımızdır. Terim olarak baktığımız da duygu; bir
olay, kişi ya da nesnenin insanın iç dünyasında ve bedeninde uyandırdığı izlenim ve
tepkilerdir.
Bu tepki ve izlenimleri dille ifade etmenin yüzlerce şekli vardır ancak bunların büyük bir
bölümü psikoloji biliminin konusu içine girmez. Psikoloji biliminde sadece gözlenebilen ve
ölçülebilen duygular ele alınır. Örneğin merhamet gibi duygular doğrudan ya da dolaylı
olarak gözlenemediği ve ölçülemediği için psikoloji bilimi bu duygular üzerinde çalışamaz.
Konya Psikolog.
Coşkulu, mutlu, başarılı ve doyurucu bir yaşam geçirebilmemiz için kendimizi, kendimize ait
duyguları ve düşünceleri fark edip, tanımaya ihtiyacımız vardır. Duygular varlığımızın en
temel öğelerinden biri olup organlarımız gibi işlevleri vardır. Bu yüzden insanlık tarihi
boyunca duygularımız canlıların hayatta kalmasını sağlamıştır. Mesela korktuğumuzda beyne
giden sinyallerle kaçmamız gerektiğini biliriz. Bir canlının da normal sıradan bir hayat
sürdürebilmesi için duygularına ihtiyacı vardır. Ancak insan duygularına iki defa ihtiyaç duyar.
Birincisi günlük yaşamını sürdürebilmek için motivasyon kaynağı olarak ikincisi varoluş
düzeyini yükseltmek, kaliteli sıra üstü yaşayabilmek ve yarına kalma şansını arttırmak içindir.
Ancak bireyin yaşamında bu denli öneme ve işleve sahip olan duyguları fark edip ifade
edebilmek, söze dökebilmek insanlık tarihi süresince önemli bir problem olmuştur. Konya
psikolog.
Kendini tanıyan kimse gerçek duygu ve düşüncelerinin de farkında olan kişidir. Kişi eğer
kendini tanırsa duygularını da tanır ve duygularını tanıyan kimse başkalarının da duygularını
tanıyarak o duruma en uygun tepkiyi verebilir. Tabi duygularımızı tanıyabilmemiz için de
öncelikle bu duygular nelerdir, bu duyguların insanlar üzerindeki etkileri nelerdir öncelikle
onları bilmemiz gereklidir. Tüm Dünya’da ve kültürlerde ortak olan 6 temel duygu vardır.
Bunlar; öfke, mutluluk, korku, tiksinme, şaşkınlık ve üzüntü şeklindedir. Bu duyguların
gösteriliş biçimi farklı farklı olsa da herkes temel de bu 6 duyguyla doğar. Bu duyguları biraz
açacak olursak;
Haz; Mutluluk, coşku, rahatlama, tatmin, sevinç gibi birçok olumlu duyguyu da
kapsayan haz; bir dürtü veya güdüyle ilgili amaca ulaşıldığında ve doyum
sağlandığında yaşanılan histir.
Korku; Gerçek ya da olası bir tehlike karşısında hissedilen duygudur. Olumsuz
duyguların başında korku gelir.
Her gelişim döneminde farklı korkular yaşanır. Örneğin yüksek ses yeni doğan bebekte
korkuya neden olur. Biraz büyüyünce Çocuk karanlıktan veya yalnız kalmaktan korkar. Süreç
içinde sosyal güdülerin etkisiyle kişi arkadaşsız kalmaktan, bir meslek sahibi olamamaktan vb.
korkabilir. Konya psikolog.
Kaygı; Bir huzursuzluk hissi, nedeni bilinmeyen bir endişedir. Kaygılı kişi ne olduğunu
bilmediği bir tehlike, felaket veya talihsizliğin beklentisi içindedir.
Öfke ve Saldırganlık; Öfke duygusu engellenme, haksızlığa uğrama, başkaları tarafından
zarara uğratılma veya uğratıldığını zannetme gibi durumlarda ortaya çıkar. Öfke aynı
zamanda gözlem yoluyla öğrenilen bir duygudur. Saldırganlık genellikle öfke
duygusunun kontrol edilememesi sonucunda ortaya çıkan bir davranıştır.
Diğer duygular ise sonradan yaşam sürecinde öğrendiklerimizden oluşmaktadır. Bu
duyguların insanlar üzerindeki etkilerine bakacak olursak, bedenimizdeki değişiklikleri fark
etmek en önemlisidir. Bizler, duygularımız açığa çıktığında vücudumuzda neler oluyor
farkında olursak o duyguyu adlandırabiliriz ya da o duygunun bize zarar verip vermeyeceğinin
farkına varabiliriz.
Ancak insanlar duygularını tanımakta güçlük de çekebilirler. Bu duyguları tanımada güçlük
çekme durumu, temel duygularımız gibi doğuştan gelmez. Çocuklukta, ebeveyn ya da
çevresindekiler çocuğun duygularını ifade etmesine izin verir, kabul edici bir tutum
sergilerlerse çocuk duygularını daha rahat yaşayabilir ve onları tanıyabilir. Toplum ve ailemiz
tarafından bazı duygularımız bastırılmıştır. Toplum ve aileler bu duyguları bastırmaya
çalışarak ya da bizlerin sorularına cevap vermeyerek bu duygunun ortadan kalktığını
zannederler. Ancak duygularımız ya da düşüncelerimiz kaybolmaz. Onun yerine bizim daha
da ulaşamayacağımız kadar derinlere saklanır. Bu saklanılan duygular ise er geç bilince
çıkarılır. Ancak bastırıldığı ve değiştirildiği için kişi bu duygularını tanımakta ve adlandırmakta
güçlük çekebilir. Bizler de illaki bu iki durumdan birine maruz kalmışızdır, kabullenici bir aile
de ve çevre de büyümek hepimiz için avantajlıdır. Yine de buna rağmen duygularımızın
farkında olamayabiliriz, çünkü aslında duygularımız fark etmek ve bunları ifade etmek çok
zordur. Bazen kendimizde bir şeyler olduğunu ancak onu nasıl ifade edeceğimizi bilemeyiz.
Etrafımızdaki insanları gözlemleyerek ya da onları taklit etmeye çalışarak duygularımızın
farkında olabiliriz ancak hepimizin duyguları ifade etme şekli aynı değildir. Mesela; biri
öfkelendiğinde dişlerini sıkarken, başka birinin avuç içleri terleyebilir ve o anda verdiği
tepkileri de genelde farklı olur. Konya klinik psikolog.
Kendimizi tanımak, duygularımızı düşüncelerimizin farkında olmak bizlere neler kazandırır?
Öncelikle bizler kendimizin duygularını anlarsak, karşımızdaki kişilerin de duygularını
anlayabiliriz. Yani, duygularımızın farkında olmamak, karşımızdakilere duygusal acılar
verebilir. Aslında bizlere duygularımızın farkında olmak en çok empati özelliği kazandırır.
Empati, sonradan kazandığımız özelliklerimizden biridir ve dünyayı karşımızdaki kişinin
gözünden görüyormuşçasına hareket etmemizdir. Karşımızdakinin duygularını, düşüncelerini
anlamaya çalışıp öyle davranmaktır. Bunu yapabilmemiz içinse ilk önce kendi duygularımızın
farkında olmamız ve bu duyguları anlamlandırıp, adlandırmamız gerekir. Empati yapmak
bizler için her zaman bir artıdır çünkü insan anlaşılmayı isteyen bir varlıktır. Bizler
karşımızdaki kişileri anlayabilirsek ve bunu ona yansıtabilirsek kişi yalnız olmadığını ve onu
anlayan birilerinin olduğunun farkına varıp kendini yalnız hissetmeyecektir. Bu ise insanlar
arasındaki iletişimi arttıracaktır. Anlaşıldığını hisseden insan, karşındakini de anlamaya
çalışacaktır. Bir arkadaşınıza bir derdinizi, mutluluğunuzu anlatacağınızda sizi anlayan sizin
duygularınıza ortak olan birini mi tercih edersiniz yoksa tepki vermeyen, donuk birini mi?
Tabii ki ilk özelliklere sahip arkadaşlarını tercih edeceksinizdir. Ancak belki de tepki
vermemek, duygularımızı tanıyamadığımız içindir. Konya klinik psikolog.
Duygularımızı tanıyamadığımızda her şey için çok mu geç kalmışızdır? Hayır tabii ki.
Duygularımızın farkında olmak için bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Uzman eşliğinde
duygularla çalışabilir, duygularımızı tanıyıp adlandırabiliriz. Ya da duygularla ilgili kitaplar
okuyarak, duygularla çalışan atölyelere katılarak bu konuda kendimizi geliştirebiliriz. Konya
klinik psikolog.
2023 Kiraz Web