Terapi sürecine başlamak için bir karar verirsiniz ve bu kararla birlikte psikolog ya da psikolojik danışman arayışına girersiniz. Bu aşamada alacağınız tüm kararlar tamamen size aittir. Terapi süreci başladığında her şeyin düzeleceğini düşünmemeliyiz; bunun için zaman ve çaba harcamak gerekmektedir. İnsanlar, değiştirmek istedikleri davranışları belirler ve bu davranışların kendilerini ne denli rahatsız ettiğini fark ederler. Ancak, terapinin başlangıcı öncesinde ve süreç boyunca bazı yanlış bilgi ve inançlar bulunmaktadır. Özellikle psikoloji ile ilgili “deli alanı” veya “deli doktoru” gibi terimlerin kullanılması oldukça yanlıştır. Bir birey, vücudundaki bir ağrı nedeniyle doktora gidiyorsa, ruh sağlığını güçlendirmek amacıyla psikologdan yardım almak da son derece doğaldır. Bununla birlikte, her danışana yüklenen “deli” etiketi son derece üzücüdür ve Konya’da da insanlar “Aman kimse duymasın, terapiye gittiğimi” gibi kaygılı düşüncelere kapılabilmektedir.

Oysa ki terapiye gitmek, bireyin kendisine yapacağı en önemli yatırımlardan biridir.

Terapi sürecinde kişileri neler bekler?

Terapide bir psikolog ya da danışman tavsiye vermez, bu yüzden terapi sürecinin amacı “fark etme” olmalıdır. Uygun sorular sormak terapisinin etkinliğini artırır ve danışanın kafasındaki yanlış düşüncelerin düzelmesine yardımcı olur. Danışanın sorular sorması, terapiden daha fazla verim alınmasını sağlar.

Terapi Hakkında Sorular ve Beklentiler

Psikologlar ya da psikolojik danışmanlar tanı koyabilir mi? Arkadaşım beni dinliyor!, Tek bir seansla tüm sorunlarım çözülür, her şeyi anlatıp rahatladığımda her şey yoluna girecektir, Psikoterapi ile hiçbir şey değişmez, konuşarak sorunlarım çözülmez, Gidip sorunlarımı bulup değiştirmelerini bekliyorum, Rahatlayıp çıkmak istiyorum, Psikoterapinin %100 iyileşme garantisi olduğu düşüncesi; bu gibi birçok yanılgı ortaya çıkmaktadır. Bu yanılgıları biraz daha inceleyelim.

Terapist öneri verir mi?

Terapistler seanslarda öneri vermez, bunun yerine dinleyerek yönlendirme yapar. Hedef, bireyin doğru cevaba ulaşmasını sağlamak ve terapinin amacını gerçekleştirmektir. Uzman, bireyin bağımlı hale gelmesini engellemek için ne yapması gerektiğini direkt söylemekten kaçınır.

Psikolojik danışman tanı koyar mı?

Terapistler tanı koyamaz, bu yalnızca psikiyatristlerin yetkisindedir. Terapide etiketlenmekten ve tanı almaktan kaçınılmalı, sürecin amacı kişinin sorunlarını anlamaktır.

Arkadaşım da beni dinliyor!

Terapist, arkadaşlardan farklı olarak dinlemekle kalmaz, özel teknikler kullanarak bilgi alır ve doğru sorular sorar. Arkadaşlar tavsiye verebilir ve paylaşımları başkalarına anlatabilirken, terapist gizlilik ilkelerine bağlıdır ve tavsiye vermez.

Bir Terapi Seansı ile Bütün Sorunlarım Çözülecek Beklentisi

Danışanların kafasında yer eden diğer bir yanılgı ise; tek bir seansla tüm sorunların çözüleceğini düşünmektir. Sadece konuşup rahatlamakla her şeyin düzeleceği beklentisi yanlıştır. Bu süreç, ilgi, istek, yatırım ve sabır gerektirir. Psikolojik ve psikiyatrik tedavilerin genellikle en az birkaç seans sürmesi gerekir. Hızlı bir sonuç beklemek ve tek bir görüşmeyle iyileşmeyi ummak hayal kırıklığı yaratır. Çünkü hem dış dünyamız hem de içsel dünyamız zamanla değişim gösterir.

Psikoterapi ile hiçbir şey değişmez, konuşma ile hiçbir şey çözülmez mi?

Psikoterapi, çöküntü içinde olan kişilerin ya da kendini beğenmiş bireylerin sorunlarını çözmelerine destek olmayı amaçlar. Bu süreç, kişilerin iç dünyalarını anlamalarına ve gelişimlerini engelleyen yüklerden kurtulmalarına yardımcı olur.

Terapiye gideyim de sıkıntılarımı bulup değiştirsinler, rahatlayıp çıkayım.

Terapiyi sadece mekanik bir süreç olarak görenler, içsel dünyalarındaki sorunlu bir parçayı ya da unuttukları olumsuz bir anıyı hipnoz aracılığıyla değiştirebileceklerine ve böylece iyileşebileceklerine inanırlar. Hipnoz, bireyin bilinçdışına itilmiş ve hatırlanmak istenmeyen anılara ulaşma imkanı sunar, ayrıca gevşeme ve imajinasyon ile çalışma fırsatı verir. Ancak, kişinin pasifliği içsel bütünü anlamasını zorlaştırır. Kişi ne kadar aktif ve iş birliği içinde olursa, iyileşme o kadar etkili ve kalıcı olur.

Psikoterapi ile %100 iyileşme garantisi var mı?

Hiç kimse size %100 iyileştirme sözü ve kesin süre (3 seansta tamamıyla iyileşeceksiniz.) garantisi veremez. Tahmini süreler verilebilir. Örneğin genellikle şu sorunla ilgili olarak 4 seans – 10 seans arasında sonuç elde edilebilmektedir. Ama kişisel farklılıklar, seansların sıklığı, danışanın düzenli olarak devam etmesi, görevlerini yerine getirmesi, fayda sağlamayacağına yönelik ön yargılarının olması, istekli olup olmaması (başkalarının zorlaması ile gelmesi) gibi sebeplerden dolayı seans süresi 10 dan çok çok daha fazla sürebilir denmelidir? O yüzden “3 seansta o iş tamam” şeklinde ki kesin ifade eden iddialı sözlere karşı dikkatli olmak gerekir.

Konya’da Mentaliz Psikoloji olarak genel tahmini seans süreleri versek bile burada bu sürelerin kesin bir sınır olmadığı, uzayabileceği şeklinde bilgilendirme yaparız.

Detaylı bilgi ve psikolojik terapi desteği için bizimle iletişime ( WhatsApp – Bize Yazın) geçebilir RANDEVU alabilirsiniz.

Bağlantılar