Sınav korkusu, sınava girmenin sebep olduğu stresten kaynaklanan ve kişinin düşünme, mantık kurma ve plan yapma yeteneğini etkileyebilen psikolojik, duygusal ve bilişsel bileşenleri kapsar. Bazı öğrenciler için sınav korkusu rahatsızlık veren bir deneyim olsa da sınav performansına etki etmeyebilir. Başka öğrenciler için ise sınav korkusu rahatsızlık veren bir deneyim olmakla kalmayıp sınav başarısını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu yazıda; sınav korkusunun çeşitli bileşenleri; öğrencilerin neden farklı oranlarda sınav korkusu yaşadıkları ve sınav korkusunun ne şekilde azaltılabileceği gibi konularda psikologların keşfettikleri gerçekleri ele alacağız.

SINAV KORKUSUNA BİYOLOJİK YAKLAŞIM

Ellerim neden titriyor?
Sınav korkusunun duygusal bileşeni olarak adlandırılan belirtileri muhtemelen yaşamışsınızdır. Bu bileşen; hızlı kalp çarpıntısı; ağız kuruması ve avuçların terlemesi gibi çeşitli psikolojik tepkileri kapsar. Avuç terlemesinin ilginç bir özelliği sebebinin stres duyguları olması ve odanın sıcaklığındaki değişimlerden bağımsız olmasıdır. Avuç terlemesi yalan yakalama testinde kullanılan ölçütlerden bir tanesidir. Sınava girdiğiniz zaman -veya sadece sınava girmeyi düşündüğünüz zaman bile- stresli düşünceleriniz duygusal bileşenleri tetikler, bunlar da bilgilerin işlenmesine etki edebilir ve hata yapma ihtimalinizi yükseltir. Aşağıdaki bilgiler sınav korkusunun duygusal bileşenlerinin ölçütlerinden biri olan avuç terlemesini ne kadar kolay tetikleyebildiğini gösteriyor.

Terleme oranı(2-4-6-8)
1. aşama: rahatlama (2)
2. aşama: zihinden sayma (8)
3. aşama: rahatlama (2)

Denekler zihinsel matematik işlemi esnasında 2007’den başlayarak geri geri 7’şerli olarak sayarken avuç terlemesinde önemli bir artış olduğu tespit edilmiş. Eğer geri geri saymak gibi basit bir görev bile avuç terlemesini önemli miktarda arttırabiliyorsa sınava girdiğiniz zaman uyarılmanın ne kadar artacağını düşünün. Sınav korkusunun duygusal ve fiziksel bileşenlerini azaltmanın bir yöntemi de stres azaltıcı faaliyetlerdir. Örneğin, rahatlama egzersizleri ve yatıştırıcı düşünce faaliyetlerini kapsayan bir stres azaltma faaliyetine katılan bir öğrenci, henüz böyle bir programa katılmayan öğrencilere göre daha az sınav korkusu göstermiştir.

SINAV KORKUSUNA BİLİŞSEL YAKLAŞIM

Fazla kaygılanmamak mümkün mü?

Sınav korkusunu yaşayan öğrencilerin karşı karşıya kaldıkları iki bileşen vardır. Daha önce de tanımladığımız duygusal bileşen, yüksek psikolojik uyarım olarak da adlandırılabilir. Bilişsel araştırmacıların tespit ettiği bilişsel bileşen ise genellikle sınavda başarısız olmak gibi konularda aşırı derecede kaygı duymaktır. Performansınızla ilgili aşırı kaygılanmak; doğru okuma becerinizi, okuduğunuzu anlamanızı ve önemli kavramları tanımlamanızı kötü yönde etkileyebilir. Bu açıdan aşırı kaygılanmanın sınav performansını ne kadar etkileyebileceğini tespit etmek çok kolaydır. Aşağıda görülen ilginç bulgu ise üniversitenin birinci sınıfında kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre belirgin şekilde endişe ve kaygı yaşadığını göstermektedir.

Kaygı testi puanları: Erkekler(7), kadınlar(18)

Kadınlar erkeklere göre daha fazla endişe ve kaygı duyabilirler çünkü not ve sınav sonucu gibi geri bildirimlere karşı daha hassastırlar. Araştırmacılar yaptıkları ilgili çalışmalarda bilişsel bileşenin performansı arttırabileceği veya kötü etkileyebileceğini tespit ettiler. Kaygılarını ders çalışmak yerine şikayet etmeye kanalize eden öğrenciler daha az başarılı oldu çünkü kaygıları, sınav sorularını okumalarını kötü etkiledi ve daha fazla okuma hatası yapmalarına neden oldu. Buna karşılık kaygılarını ders çalışmaya kanalize eden öğrenciler daha başarılı  oldular çünkü daha iyi hazırlanmışlardı.

SINAV KORKUSUNA DAVRANIŞSAL YAKLAŞIM

Kaygılarımı yönlendirebilir miyim?

Kaygılarınızı ders çalışmaya yönlendirmeyi başardığınız zaman, sınav korkusunun bilişsel bileşeni olan aşırı kaygılanmanın sınav performansınızı nasıl olumlu yönde etkileyebildiğini ele almıştık. Kaygılanmayı daha fazla ders çalışmaya yönlendirmenin bir yolu da bazı davranışsal prensipler üzerine kurulmuş olan “öz yönetim” sisteminin kullanılmasıdır. Araştırmacılar aşağıdaki öz yönetim uygulamasının ders çalışma süresini arttırmak ve daha yüksek notlar almak ile ilişkili olduğunu tespit ettiler.
1-) Sadece ders çalışmak için kullandığınız bir yer belirleyin.
2-) Ders çalıştığınız zaman kendinizi ödüllendirin.
3-) Ders çalışma sürelerinizin kaydını tutun.
4-) Projeler arasındaki öncelikleri belirleyin.
5-) Her bir görev için ayıracağınız süreyi belirleyin.
6-) Diğerine geçmeden önce ilk görevi tamamlayın.
Bu öz yönetim uygulamalarının her birinin şu temel davranış prensibinden kaynaklandığına dikkat edin: Çevrenizdeki olaylar ödüllendirme ve cezalandırma yöntemi ile davranışlarınızı değiştirebilir. Yapılan bir çalışmada  öz yönetim uygulamalarını öğrenen ve uygulayan üniversite birinci sınıf öğrencilerinin %53’ü ikinci sınıfa geçmeyi başarırken  öz yönetim uygulamalarını öğrenmeyen öğrencilerin sadece %7’si ikinci sınıfa geçmeyi başarmıştır.

SINAV KORKUSUNA PSİKANALİTİK YAKLAŞIM

Sınav korkusu erteleme ile bağlantılı mıdır?

Öğrencinin sınav performansını kısıtlayabilen iki sınav korkusu bileşenini ele aldık: Fazla kaygılanmak ve psikolojik tepkilerin artması. Araştırmacılar ayrıca yüksek sınav korkusu olan öğrencilerin, düşük sınav korkusu olan öğrencilere göre daha çok erteleme eğiliminde olduğunu tespit ettiler. Ertelemek; kişinin görevlerini, gecikme konusunda kaygılı ve rahatsız hissetmesine sebep olacak kadar ileriye atmasıdır.
 Araştırmacılar; yetişkinlerin aşağı yukarı %20’sinin kronik erteleyici olduğunu, öğrencilerin de %30 ila %70’inin görevlerini tamamlamayı ve sınavlara çalışmayı ertelediğini veya bilinçli olarak geciktirdiğini tahmin etmektedir. Öğrencilerin yapmaları gereken işleri ertelemelerinin başlıca nedenleri arasında tembellik, disiplinsizlik, motivasyon eksikliği ve zamanı kullanmayı veya belli bir bitirme tarihi koymayı bilmemeleri bulunuyor.
Ancak psikanalitik yaklaşım, ertelemenin altında yatan bilinç dışı kişilik problemlerini tanımlar. Ertelemenin bilinç dışı kaynaklarını ortaya çıkarmak zor olduğundan psikologlar standart yazılı testler kullanarak erteleyici bireylerin kişiliklerini inceler. Bu kişilik testlerine dayanarak araştırmacılar düzenli olarak erteleme yoluna başvuran öğrencilerin kendilerine olan saygılarının düşük olması, başkalarına fazla bağımlı olmaları veya başarısız olmaktan korkmaları sebebiyle görevlerine başlamadıkları sonucuna varıyor. Yani psikanalitik yaklaşım ertelemenin olası sebebi olarak temelde yatan kişilik problemlerine işaret ediyor. Psikanalitik yaklaşım ayrıca, çocukluk tecrübelerinin ertelemeye ne şekilde etki edebileceğini de inceler. Örneğin, araştırmacılar erteleyici bireylerin genellikle yüksek başarıya önem veren, çocukları için gerçek dışı hedefler belirleyen veya başarıyı anne baba sevgisi ve taktiri ile bağdaştıran otoriter ebevynler tarafından yetiştirildiğini tespit ettiler. Bu tür anne babalar tarafından yetiştirilen bir çocuk, bir görevde başarısız olduğu zaman kaygılı hisseder ve bu tür görevleri erteleme eğilimi gösterir.
Psikologlar ertelemek gibi kökleşmiş kişilik özelliklerinin nispeten sabit kaldığını ve kişi bunları değiştirmek için bilinçli bir çaba sarf etmediği sürece varlığını uzun süre devam ettirdiğini bildiriyorlar.

SINAV KORKUSUNA İNSANCIL YAKLAŞIM

Öğrenciler kendi potansiyellerine nasıl ulaşır?

Hepimiz sınav kağıtlarımızı geri alıp nasıl değerlendirildiğine bakmışızdır. Araştırmacılar da yüksek veya düşük not almamıza farklı gerekçeler sunup sunmayacağımızı merak ettiler. Örneğin, çocuklardan okuma ve matematik sınavlarında neden başarılı veya başarısız olduklarını açıklamalarını istemişler. Başarılı olan çocuklar başarılarının, gösterdikleri çaba ve becerilerinin sonucu olduğunu söylediler. Başarısız olan çocuklar ise, bunun sebebinin, istenen şeyin zorluğundan ve kendilerinin gerekli beceriye sahip olmamasından kaynaklandığını söylediler. Araştırmacılar bu bulgulara dayanarak öğretmenlerin başarısız çocukların çalışmaktan vazgeçmesine engel olmak ve akademik potansiyellerini ortaya çıkarmalarını sağlamak için özellikle bu çocuklara karşı destekleyici ve cesaretlendirici davranmalarını önermektedir. Öğretmenlere verilen bu tavsiye, insancıl yaklaşımını insanların en yüksek potansiyellerine ulaşmalarına yardım etmek için kullanılmasının güzel bir örneğidir.

Araştırmacılar başarılı bir öğrenci profili oluşturabilmek için, akademik performansları zayıf ile çok iyi arasında değişen öğrencileri incelediler. Yapılan çalışmalar başarılı öğrencilerin bazı ortak özellikleri olduğunu gösteriyor. Sınıflarının gereklerini yerine getirmek konusunda kendilerini yeterli görüyorlar; sınavlarla başa çıkabileceklerine inanıyorlar; çalışma ve dinlenme zamanlarını organize etmek konusunda çok iyiler; sınavlara hazırlanıyorlar ve işleri ertelemiyorlar.

SINAV KORKUSUNA KÜLTÜRLER ARASI YAKLAŞIM

Diğer kültürler sınav korkusu ile nasıl başa çıkıyor?

Kültür, korkunun yoğunluğunu ifade ediliş şeklini belirlemekte önemli bir rol oynuyor. Örneğin, en yüksek sınav korkusu puanları Mısır, Ürdün ve Macaristan‘da tespit edilmiştir. En düşük sınav korkusu puanları ise Çin, İtalya, Japonya ve Hollanda’da tespit edilmiştir. Amerika Birleşik Devletleri‘ndeki öğrencilerin sınav korkusu puanları ise orta seviyelerde yer alıyor.

Sınav korkusunun seviyesini belirleyen kültürel faktörlerden bazıları; akademik başarının önemini, kariyer fırsatları, ebeveynlerin beklentisi, değerlendirmenin nasıl algılandığı ve öğrencilerin beklentileridir. Araştırmacılar ayrıca yüksek sınav korkusunun, özel çevresel ve eğitimsel sorunlardan veya kısıtlı eğitim olanakları yüzünden ortaya çıkan yüksek rekabetten kaynaklandığını tahmin etmektedirler.

Araştırmacılar ayrıca öğrencilerin başarıyı kendi kültürel değerlerine göre nasıl değerlendirdiklerini de keşfettiler. Örneğin; Şili’deki başarılı öğrencilere, bu başarının sebebinin çok çalışmak veya doğal yetenek olduğuna aldırmaksızın hayranlık duyuyorlar. Amerika’da ise öğrencinin başarısı doğal yetenekten çok sıkı çalışmaya bağlı olduğu zaman daha çok hayranlık uyandırıyor. Bu araştırma, kültürler arası yaklaşımın aynı soruya ne gibi farklı ve ilginç cevaplar getirdiğini göstermektedir.

Sınav Korkusunu Yenmek için Psikolojik Destek

Konya da sınav korkusunu yenmek için, Mentaliz Psikoloji, uzman kinik psikolog ve danışmanlarımızdan, yüz yüze ve online olarak profesyonel destek almak için RANDEVU alabilir, WhatsApp ve mail formu ile iletişime geçebilirsiniz.

İlgili Bağlantılar