AKILCI DUYGUSAL DAVRANIŞÇI TERAPİ NEDİR?
Akılcı duygusal davranışçı terapi kişilerin kendisine zararlı olan davranış ve düşüncelerini değiştirerek mutlu bir yaşam sürdürebilmesini hedefleyen psikoterapi
yöntemlerinden birisidir. Akılcı duygusal terapinin amacı; danışanın kendini yenilgiye uğratan görüşlerini en aza indirgemek ve daha gerçekçi, hoşgörülü bir yaşam felsefesi kazanmasına yardım etmektir. Kişilere kendi duygularından sorumlu olmalarını ve akılcı olmayan davranışlarından kurtularak hayattan zevk alabilmelerini öğretir. Albert Ellis, ADDT kurucusu başlangıçta psikanaliz üzerine çalışmalar yapmıştır fakat psikanalizin danışanı edilgen yapması ve sürecin yavaş ilerlemesi sebebiyle psikanalizden ayrılmış ve kendi kuramı olan Akılcı Duygusal Davranışçı Terapiyi kurmuştur. ADDT’ nin temel ilkesi, insanların düşüncelerinin, davranışlarının ve duygularının kendisinin kontrolünde olmasına dayanmaktadır. Ellis’ in, vurgulamaya çalıştığı şey şudur: “İnsanlar kendi gerçekliğini kendisi yaratır ve kişinin davranışının ne olacağını belirleyen kritik faktör de onun gerçeklik algısının ne olduğudur, dışarısı tarafından değerlendirilen gerçeklik değildir.” Konya Psikolog.
ADDT danışmanları insanların yalnızken, diğer insanlarla ilişki içindeyken, bilgi toplarken ve eğitim alırken, üretken bir şekilde çalışırken, sanat, müzik, edebiyat, felsefe, eğlence ve spor alanlarıyla meşgulken makul olmayı hedeflediklerini varsaymaktadır. ADDT , insan doğasına nötr bakar ama insanların özünde iyi ve kötü eğilimlerinin doğuştan var olduğunu söyler. Yani bir yandan kendimizi sevme, insanlarla iyi ilişkiler kurma, kendimizi gerçekleştirme potansiyelimize karşın, intihar, sağlıklı olmayan düşünceler, mükemmelliyetçilik, kendini suçlama gibi yıkıcı duyguların varlığını da içimizde bulundururuz. Konya Psikolog.
A-B-C Kişilik Kuramı Nedir?
A-B-C kişilik kuramı, ADDT için kilit noktadır. Çünkü kuramın geneli bu ilke üzerinden anlaşılabilir. A; bir olgu, olay veya bir kişinin davranışıdır. B; insanların bu
durumlar karşısında tutunduğu düşünce, inanç ve algılarıdır. C; bireyin bu tutumları sonucunda oluşan duygu ve davranışlardır. A durumu direk C’yi ortaya çıkarmaz. C’nin oluşumu B’ye bağlıdır. ADDT, gelen danışanlarına B’lerini gösterip doğru olan inanç ve düşünceleri kazanmalarına yardımcı olmaya çalışır. Mesela bir markette sıra bekliyorsunuz ve sıraya başka birisinin gelip kaynak yaptığını gördünüz işte bu durum A’dır. Sizin bu adamın yaptığı davranışa karşı düşünceleriniz B’dir. Bu adamın yaptığının çok yanlış olduğunu düşünebilir ya da kendinizin de geçmişte böyle şeyler yaptığınızı hatırlayıp normal karşılayabilirsiniz. Bu düşünceleriniz sonucu C’yi oluşturur. Yani ya tepki verirsiniz ya da normal bir şeymiş gibi düşünüp beklemeye devam edebilirsiniz. D ise, tartışarak müdahale bölümüdür. Bu bölümde danışanın mantık dışı inançları üzerine konuşulur ve mantık dışı inançların yanlışlığını gösteren müdahale yöntemlerine başvurulur. D bölümünde ilk olarak danışana kendisini tahrip eden inanç ve düşüncelerini tespit etme öğretilir. Ardından bu mantık dışı inançlarının nasıl sorgulanacağı, bu durumdan nasıl kurtulacağı gösterilir. En son olarak da işlevsel olmayan mantık dışı düşünceler yerine işlevsel olan mantıklı düşünceleri nasıl kullanacağı öğretilir. Bu sayede danışan işlevsel olmayan düşünceler ile işlevsel düşünceleri birbirinden ayırt edebilir. Örneğin bir öğrenci sınavdan kötü not aldığında bu durumun bir felaket olmadığını, daha iyi çalışarak bu durumu düzelteceğini bilir. Sonraki adım olan E bölümüne gelen danışan artık mantıksız düşünceler yerine mantıklı düşünceler geliştirir ve bunu yaşam felsefesi haline getirir. Bunu başardığında F bölümüne geçer. F bölümü mantıklı düşüncelerin getirdiği olumlu duygu durumunu ifade eder. Konya Klinik Psikolog.
ADDT’ ye Göre İnançlar
ADDT göre iki tür inanç vardır. Bunlar; akılcı olan inançlar ve akılcı olmayan inançlardır.
Akılcı inançlar
Akılcı inançlar bizim tercihlerimiz ve isteklerimizdir. Bu inançlar kişinin kendi kendisine etkili şekilde yardım etmesini sağlar.
Akılcı olmayan inançlar
Akılcı olmayan inançlar katıdır, kesinlikle olması gerekenler ve talepleri içerir. Bu inançlar bireyin temel önemli amaçlarına ulaşmasını sabote eden ve engelleyen bir bilişler, düşünceler ve algılardır. Buradaki amaç danışanın işlevsel olmayan düşüncelerinin zamanla nasıl katı bir inanca
dönüştüğünü göstermek ve bununla nasıl baş edeceğini anlatabilmektir. Konya Psikolog.
Shepherd’e göre ise 15 çeşit akılcı olmayan inanç vardır:
Tünel görüşü: “Diğerleri gibi bu partinin de sıkıcı olacağını düşünüyorum.”
Abartarak felaketleştirme: “Bu berbat otobüslerde yolculuk etmeye dayanamam.”
Kara ya da beyaz: “Ya benden yanasın ya da bana karşısın.”
Genelleştirme: “Ben teniste asla iyi olamayacağım.”
Sayıltı: “Kırk yaşında olduğuma göre hayatımın doruğundayım demektir.”
Yansıtma: “Beni sevmediğini, benden hoşlanmadığını biliyorum.”
Olumsuz düşünce: “İki gündür birbirimizi görmedik. Sanırım ilişkimiz sona ermekte.”
Özbilinçlilik: “Buradaki pek az insan benden akıllı görünüyorlar.”
Suçlama: “Borçlu olmamız sizin hatanızdır.”
Yanlılık: “Bu doğru ve adil değil, beni daha sık dışarıya götürmeli.”
Duygusal yorumlama: “Çok sıkılıyorum/çökkünüm, çünkü yaşam çok anlamsız.”
Manipüle etme: “Eğer daha sık cinsel birlikteliğimiz olsaydı daha şefkatli olabilirdim.”
Gereklilikler: “Her zaman en iyi olmalıyım.”
Farklı olma zorunluluğu: “Bu işi senden daha uzun bir süredir yapıyorum. Dolayısıyla ben ne yaptığımı biliyorum.”
Cennet ödülü: “Ben çalıştım ve bu çocukları ben büyüttüm ve şimdi aldığım teşekkürlere bak.”
ADDT’de Kullanılan Teknik ve Yöntemler
ADDT çok yönlü ve bütünleştirici bir kuramdır. Kendi içerisinde bilişsel, duygusal ve davranışçı teknikler barındırmaktadır. Teknikler kullanımı gelen danışana göre farklılık göstermekte. Terapist hangi danışan için hangi tekniklerin kullanılacağını bilir ve uygun bir ortam oluşturarak bu teknikleri kullanır.
1. Mantık Dışı İnançlarla Tartışma
En çok kullanılan bilişsel yöntemdir. Bu yöntemde terapist danışanın mantık dışı inançlarıyla aktif olarak tartışmasını ve danışana bu mücadeleyi tek başına nasıl yapacağını ifade eder.
2. Bilişsel Ev Ödevleri
Bu teknikte terapist, danışanlarından sorunların bir listesini yapmalarını, mutlakçı inançlarını belirlemelerini ve bu inançlarını özellikle ev ödevleri yoluyla tartışmalarını ister.
3. Bibliyoterapi
Terapistlerin, danışanların kültür düzeyine ve akılcı olmayan düşüncelerini fark edecek kitapları, makaleleri okuma ödevi olarak verilir.
4. Bireyin Kullandığı Dili Değiştirme
Bireylerin kullandığı dil onların düşüncelerine yansımakta ve bunun sonucunda da akılcı olmayan düşüncelerin yerleşmesine sebebiyet verebilmektedir. “Ben bunu başaramam, bu durum benim için kaçınılmaz, herkes beni sevmeli” gibi sözlerin tekrarı zamanla kişide kalıplaşmış bir yargıya dönüşebilmekte. Bunların yerine “başarabileceğim başka şeyler de var, bu durumu da atlatabilirim, herkes beni sevmeyebilir çünkü ben de herkesi sevmiyorum” gibi
söylemler, bireyin daha iyi olmasını sağlayabilir.
5. Mizah Kullanımı
Mizah, danışanların hiç taviz vermeden korudukları belli düşüncelerin anlamsızlığını ortaya koyar ve danışanların kendilerini daha az ciddiye almasını sağlanmasına yardımcı olur.
6. Duygusal Teknikler
ADDT terapistleri akılcı duygusal hayal kurma, rol oynama, güç ve çaba kullanımı, utanca müdahale alıştırmaları, koşulsuz kabul, model alma gibi bir takım duygusal teknikler kullanır.
7. Akılcı Duygusal Hayal Kurma
ADHK’de, danışandan gözlerini kapatması ve bu sırada danışman ile birlikte çalışarak felaket, kötü, işlevsel olmayan bir duygusunu oluşturması istenmektedir. Danışman bu duyguya yeterince ulaştığında bunu danışmana bir işaretle gösterir, danışman da danışana bu duyguyu sağlıklı bir negatif duyguya çevirmesi için ona yönerge verir. Danışan bu değişimi yaşadıktan sonra terapi durumuna yavaş yavaş geri dönmesi istenir. Sonrada, şimdi ne
hissettiği, sağlıklı olmayandan sağlıklıya nasıl dönüştürdüğü sorulur. Bu tekniğin yararlı bir yönü; eğer terapist danışana ikinci bir duyguyu seçme şansı verirse, danışanın sağlıklı ve sağlıksız duygularını ayırt etmeyi öğrenebilmesidir.
8. Rol Oynama
Hem duygusal hem de davranışçı bileşenleri içeren tekniktir. Terapist, danışanın herhangi bir duruma ilişkin mantık dışı inancını fark etmesi ve bunu değiştirmesi için danışandan rol oynamasını ister. Mesela; bir kişinin hoşlandığı kıza açılma cesareti gösteremediğini ve reddedilme korkusunu yaşadığını söylediğinde, bu kişiye kızla konuşma anını hayal etmesini ve nasıl bir konuşmanın geçeceğini göstermesi istenir.
9. Utanca Müdahale Alıştırmaları
Bu alıştırmalarda danışanın, diğer insanlar tarafından onaylanmayan davranışlarından utanç duymaması öğretilir. Yani utancın üzerine gitmek, utanılacak davranışlar yapmak bizimzihnimizde düşündüğümüz kadar olumsuz sonuçlar doğurmaz.
ADDT terapistlerinin ilk adımı kişinin akılcı olmayan düşünme biçimlerinin farkına varmasını sağlamak ve bunlar yerine olumlu gerçekçi düşünceler geliştirmeyi öğretmektir. Bunu sağlamak için terapist danışana sorgulamayı, tıpkı bir bilim adamı gibi düşünmeyi öğretir. Terapide kullanılan 2. adımda amaç, kişinin düşüncelerinin farkına varmasını daha da ileri götürmektir. Terapist danışana bu düşüncelerin rahatsızlıklarının nedeni olduğunu anlatmaya çalışır. 3. adımda akılcı olmayan düşünceleri fark eden danışan bu noktada düşüncelerini değiştirmekte zorlanır. Kendisini bu düşüncelere sahip olduğu için suçlamaya
başlar. Bu noktada terapist danışanının kendini suçlamasını engellemeye çalışır. 4. adımda terapist gelecekte danışanın kapılabileceği akılcı felsefeyi benimsetir. Sonuç olarak; ADDT terapistleri, değerlendirmeyi terapi yaşantıları sırasında sürekli olarak gerçekleşen bir süreç olarak ele alınır. Terapistin ilk işi tanı koymak değil, danışanla ilişki kurmasıdır. ADDT’de değerlendirmede amaç, danışanın akılcı olmayan inançlarına ulaşmaktır. Buna ulaşmak için soru sorma ve tartışma gibi tekniklerle danışanın inançlarının gerçekliği, akılcılığı değerlendirilmeye çalışılır. Formel olmayan değerlendirme, en basit şekliyle danışana neden terapiye geldiğinin sorulması ile gerçekleştirilir. Konya Klinik Psikolog.
2025 Kiraz Web