Çocuk ve ergenlerin her açıdan sağlıklı yetişmesi daha sonraki kişilik yapısı açısından önem arz etmektedir.
Çocuğun kötüye kullanımı, ihmal ve istismarı toplumsal bir sorun teşkil etmektedir. Hiçbir kurum ya da kuruluş istismarı ya da ihmali tek başına önleme becerisine sahip değildir. Bu sebeple okul, aile ve ilgili tüm kurum ve kuruluşları kapsayan bir koruma programı geliştirmek gerekmektedir.
Toplumumuzda aile yapısı ve çocuğa verilen önem sebebiyle çocukların bir kısmı sevgiyle büyümektedir. Ancak toplumumuzun büyük bir bölümünde gelenek ve göreneklere bağlılıktan kaynaklanan otoriter anne – baba tutumu bazen çocuk üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır. Dayak olayının otorite kurabilmek için kabul edilen bir davranış olması toplumumuzda büyük bir problem teşkil etmektedir.
Dünya da çocuğa yönelik şiddet, çocuk istismarı adı altında incelenmektedir. Çocuk istismarı, cinsel, fiziksel, duygusal ve ekonomik istismar olarak ele alınmaktadır.
Çocuk ihmali; çocukların duygusal, bedensel ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Çocuk ihmali, çocukların eşit hak ve özgürlüklerinden yoksun olmaları ve onların gelişimlerini engelleyici davranışları ortaya çıkarmaktadır. Çocuğun beslenme ihtiyacının karşılanmaması, hasta olduğu zaman gerekli tıbbi müdahalenin yapılmaması, temiz elbiseler giydirmemek, ihtiyaç duyduğu sevgi ve ilginin tam olarak verilmemesi ihmale örnek olarak verilen davranış biçimleridir.
İhmale uğramış çocuklarda aşağıdaki bazı davranışlar görülmektedir;
- Okul devamsızlığı fazla olan
- Sağlık sorunu olduğu halde doktora götürülmemesi
- Kıyafetleri kirli ve kötü kokulu olması
- Aşırı zayıf olması
- Alkol ve uyuşturucu kullanması
İhmalin çocuk üzerine etkileri;
- Çocukta davranış problemlerinin olması
- Yaşıtları ile iletişim kuramaması
- Güven duygusunda azalmanın olması
- Öğrenmede güçlük çekmesi
- Dikkat çekip, ilgi görmek amacıyla sağlık problemi yaratması
Psikologlar çocukluğunda ihmale uğrayan bireylerde; sosyal ilişkilerde başarısızlık, depresyon, kendine ve başkasına güven eksikliği, depresyona yatkınlık, şiddete yatkınlık, madde bağımlılığı gibi davranışlar gözlemlemektedirler.
Yine psikologlara göre çocuk ihmalini artıran sebepler arasında; anne – baba ve bakıcının yetersiz eğitim ve bilgi eksikliği, şiddet uygulamasını hoş gören toplum yapısı, sosyo – ekonomik durumun yetersiz olması, anne – babanın genç yaşta çocuk sahibi olmaları, anne – baba ve bakıcının madde bağımlısı olması gibi sebepler sayılabilmektedir.
Çocuk istismarı; çocuğun şiddete maruz kalması ya da şahit olması, çocuk istismarı olarak tanımlanmaktadır. Çocuk istismarı, cinsel, duygusal, fizyolojik, ekonomik ve fiziksel istismar olmak üzere psikologlarca beş şekilde gruplamaktadır.
Toplumun en küçük yapı taşı olan aile içinde ebeveynlerde birinin diğerine zarar verici nitelikte davranışlarda bulunması ‘aile içi istismar olarak tanımlanmaktadır.
Aile içinde yaşanan birtakım problemler sonucu yaşanan olaylardan erkek çocuklar, ev reisinin yani erkeğin ailesine istediği gibi davranabileceğini yani her davranışta sınırsız haklara sahip olduklarını düşünmekte, kız çocukları ise erkeklerin bütün olumsuz davranışlarına sabretmeleri gerektiğini öğrenmektedirler.
Fiziksel istismar: Çocuğun dikkat edilmediği için gelişen kazalar, kaza dışında (dayak, yakma, zehirleme vb.) oluşan yaralanmalar, çocuğun canını yakma ve zor kullanma fiziksel istismar şekilleridir. Fiziksel istismara uğrayan çocuklarda yoğun kaygı, depresyon, çaresiz, değersiz hissetme ve şiddete yatkınlık gözlenmektedir. Şiddet gören çocuk, şiddeti yapan yetişkin olarak karşımıza çıkmaktadır.
Duygusal ve Ekonomik İstismar: Çocukların ihtiyaç duydukları sevgi ve ilgiden mahrum kalmaları, çocuk ya da ergenin duygularını olumsuz yönde etkileyecek davranış ya da olaylara maruz kalmaları olarak açıklanmaktadır. Çocuğu aşırı koruyup kollama, sürekli eleştirme, yalnız bırakma, tehdit etme, yokmuş gibi sayma, çocukla alay etme, ağır cezalar verme duygusal istismar olarak karşımıza çıkmaktadır. Duygusal istismara maruz kalan çocuklarda umursamazlık, saldırganlık, her şeye karşı çıkma ve reddetme gibi davranışlar görülmektedir.
Cinsel İstismar: Erişkinler tarafından çocuğun cinsel doyum aracı olarak kullanılmasıdır. Cinsel istismara uğramış çocuklarda; enürezis(idrar kaçırma), parmak emme, enkoprezis(dışkı kaçırma), kız çocuklarda erkeklere karşı güven duygusunun zedelenmesi, fobiler gibi bir takım psikolojik rahatsızlıklar görülmekte olup bunun yanı sıra bulantı, kusma, karın ağrısı gibi fizyolojik rahatsızlıklarda görülmektedir.
Ekonomik İstismar: Çocukların haklarını ihlal edecek işlerde küçük meblağlarla çalıştırılması. Ailenin ekonomik durumunun kötü olması, köyden kente gelme, çocukların ucuz iş gücü olması gibi nedenler ekonomik istismarı artırmaktadır.
Ekonomik istismar sonucunda çocuklar, çocukluklarını yaşamayıp, gerekli eğitimleri alamamaktadırlar. Çocuklara uygun olmayan sağlıksız koşullarda çalışmaları sebebiyle sağlık problemleri yaşamaktadırlar. Uygunsuz çalışma koşulları gelişimlerini olumsuz yönde etkilemektedir.
Mentaliz Psikolojik Danışmanlık Merkezi Konya